İktidar medyasında yeni MKYK’ya 'utangaç' itirazlar: Açıklamaya muhtaç, eleştiriye açık
İktidara yakın gazetelerdeki köşe yazarları, AKP'nin MKYK'sından rahatsız. Yazarlar köşelerinde "Erdoğan'ın ne kadar değerli" olduğunu yazarken, bir yandan da AKP'ye "uyarılar" yaptı.

Fotoğraf: AA
Gözde Tüzer
gozdetuzer@gmail.com
AKP’nin pazar günü Ankara’da yapılan 8. Olağan kongresinde MKYK’daki isimlerin değişmesi ve yeni “transferlerin” kadroda yer alması tartışmaları beraberinde getirdi. İktidar gazetelerinin AKP’li yazarları bir yandan “Erdoğan’a duydukları derin bağı” anlatarak yeni MKYK’dan rahatsız olduklarını dile getirdi, bir yandan da Erdoğan’a “uyarılar” yaptı. Yazarlar partiye yeni katılan Serap Özbudun ve Kürşat Zorlu’ya dair de yazdı. Yazarlar isim vermeden bu isimlerin “seçmenlerinin beklentilerinin ve kendi siyaset yapma ideallerinin peşinden gittiklerini” ve “fikirleri ince ayara tabi tutmaları” gerektiğini aktardı.
Kılıçarslan'dan 'sitemler'
Yeni Şafak’tan İsmail Kılıçarslan “AK Parti değişti mi?” başlıklı yazısında Erdoğan’ın “fon değişikliğini yeterli gördüğünü” yazarken belli belirsiz “sitem” etti: “Bence önümüzdeki süreçte de politikalarını -son zamanlarda görmeye epeyce alıştığımız gibi- belli oranda AK Parti dışından kurgulamaya devam edecek. Belki de AK Parti’nin böyle ve buradan olmasını yeterli görüyordur Cumhurbaşkanımız.”
Kılıçarslan; Fatih Şahin, Erkan Kandemir, Hamza Dağ ve Çiğdem Karaaslan’ı “AK Parti’nin ağır topları” olarak tanımladı ve “bakanlık vakitleri gelmiş” isimler olarak değerlendirdi, Nihat Zeybekçi ve Faruk Acar’ın MKYK’da yer almasına da tepki gösterdi.
Kılıçarslan, artık kalıplaşmış Erdoğan övgülerini de yazısının sonuna sakladı: “Neticesi şudur: Ben ve benim gibi milyonlarca insan için asıl olan Erdoğan ve onun durduğu yerdir. İtirazlarımızla, sevinçlerimizle, tespitlerimizle falan bir AK Parti kongresi daha geride kaldı. Erdoğan’ın ortaya koyduğu vizyon ise orada öylece, anıt gibi duruyor. Umulur ki AK Parti’de görev alan yeni isimler bu vizyonun farkında olarak Erdoğan’dan yük almaya talip olurlar, ona yük olmaya değil.”
Müderrisoğlu’dan ‘ince ayar’ çıkışı
Sabah’tan Erdoğan’a ve Saray’a en yakın isimlerden Okan Müderrisoğlu “Siyasi doku nakli ve bünye!” başlıklı yazısında “Bir milletvekilinin hangi parti listesinde kontenjan bulduğu, ardından asli partisine nasıl döndüğü, yeni bir siyasi çatı altında faaliyet gösterme gereğini neden duyduğu hem ilgilisinin açıklamasına muhtaçtır hem de düzeyli olması kaydıyla eleştiriye açıktır” diyerek AKP’ye katılımların sağ kanattan, siyasetin merkezine oturan, kapsama alanı geniş partiye akım şeklinde geliştiğini iddia etti.
AKP’yi “Siyasetin çınarı” olarak tanımlayan Müderrisoğlu “AK Parti'ye katılan vekillerin, yakın zamana kadar savunduğu fikirleri ince ayara tabi tutma gerekçelerini izah yükümlülüğü de olacaktır. Fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan açısından, küçük partilere dağılan isimleri tek çatı altında toplamak, parçalanmış siyaseti konsolide etmek stratejik hamle olarak dikkati çekmektedir” ifadelerini kullandı.
Müderrisoğlu uyarılarını da şöyle sıraladı: “Siyasette ‘doku/organ nakli’ komplikasyonlara açıktır. Bünyenin benimsediği parça kalır, adapte olamayan atılır. Parti içinde, ‘Biz, yanlış yoldan ilerlemişiz. Karşı mahalleden atıp tutup değerli hale gelmeliymişiz!’ duygusunun oluşmasına asla fırsat verilmemelidir. Bu, özgün bir dönemdir. Şartların da zorladığı bazı kararlar verilmiştir. Ötesini zaman tayin edecek, milletin takdiri belirleyecektir!”
Yavuz Donat ‘Aman tadımız kaçmasın’ fikrinde
Sabah Yazarı Yavuz Donat “Kongre okumaları” başlıklı yazısında kadro değişikliğini “Tecrübe ile dinamizmi buluşturmak... Tecrübeden yararlanırken, yeni bir hamleye başlamak ve atağa kalkmak” olarak değerlendirdi. Parti yönetiminde çekirdek kadroda değişiklik olmadığını iddia eden Donat; “Taşıyıcı kolonlar” olarak tanımladığı Efkan Ala, Hayati Yazıcı, Ömer Çelik, Mustafa Elitaş gibi isimlere de dokunulmadığını yazdı. Donat da tıpkı diğer AKP’li yazarlar gibi “uyarılarını” yaptı: “Zira... Gidenler ister istemez incinirler. Gidenin yerine gelmek için ise... Bekleyen çoktur. Önemli olan... Kırıp dökmeden... Değişimi başarabilmek... Kimseyi küstürmeden operasyon... Derin kırgınlıklara yol açmadan. O nedenledir ki... Erdoğan, radikal bir değişiklik yapmadı. Yeni isimlerle... Partide bir bahar rüzgârı esintisi. Şimdi sıra kabineye geldi.”
‘Siyaset yapma idealleri peşinde’
Sabah’tan Hilal Kaplan “Sağ, Cumhur İttifakı’dır” başlıklı yazısında Yavuz Donat’la aynı fikirde değildi, “önemli değişiklikler yapıldı” diye yazdı. Kaplan “Bugünün Türkiye'sinde partilerinden istifa edip başka bir partiye geçen milletvekilleri, bir anlamda seçmenlerinin beklentilerinin ve kendi siyaset yapma ideallerinin peşinden gidiyor. Siyasetin merkezinde yer almak isteyen bir ismin, Erdoğan'ın yönettiği partiye geçmek istemesi şaşırtıcı olmaz” dedi.
Ahmet Hakan: Radikal değişime gitmedi
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan “Dört bir açıdan Serap Yazıcı olayı” başlıklı köşe yazısının “Ak Parti’de dengeli değişim” bölümünde AKP’nin radikal bir değişime gitmediğini yazarken Erdoğan güzellemeleri yaptı: “Sil baştan yapmadı AK Parti. Topyekûn bir değişime gitmedi. Erdoğan’ın tarzında, stilinde böyle bir anlayış yok zaten. Ne deneyimden vazgeçer Erdoğan ne de gençleştirici değişimden. İkisini kararında götürür. İkisini dengede tutar.”
Evrensel'i Takip Et